Birleşik Arap Emirlikleri Pazarını Tanıyor Musunuz?

BAE Türkiye'nin Körfez'deki en büyük ticaret ortağı konumunda

Türkiye'nin Körfez Bölgesi'nde en büyük ticaret ortağı olan BAE inşaat malzemeleri, mobilya, ev tekstili, gıda, oto yedek parça, elektrik malzemeleri, yapı malzemeleri, hazır giyim, mücevherat, medikal ürünler, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri alanlarında önemli bir pazar konumunda.

Serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu BAE’nin ekonomik zenginliği büyük ölçüde petrol ile doğalgaz üretimine ve ihracatına dayanıyor. Dünya finansal krizi, en büyük ithalatçısı Çin ekonomisinin yavaşlaması ve son olarak da 2014 yılının ikinci yarısından itibaren petrolün uluslararası piyasa fiyatında yaşanan yüzde 50 oranındaki düşüşü BAE ekonomisini de olumsuz etkiledi. Bu çerçevede sanayi üretimi ve ihracatı da bu dalgalanmalardan doğrudan etkilenirken harcamalar, tüketim ve ithalat da dolaylı biçimde etkilendi.

Dünya ekonomisindeki küçülmeden menfi etkilenen BAE ekonomisi 2015 yılında yüzde 3,8 oranında büyüdü. 2016 yılında yüzde 2,7 ve 2017 yılında ise yüzde 1,5 oranında civarında bir büyüme kaydetti. BAE, GSYİH'sı Ortadoğu ile Afrika ülkeleri içinde Suudi Arabistan ve İran’dan sonra en büyük üçüncü ekonomi, kişi başı milli gelir sıralamasında ise Katar’dan sonra ikinci ülke konumunda.

Yatırımlarda çeşitliliğe gidiyor

 

BAE, cari işlemler dengesi fazla veren bir ekonomi, ancak son yıllarda yaşanan global kriz ve petrol fiyatı düşüşünden kaynaklanan gelir azalmasıyla birlikte cari fazlalığı azalmaya başladı. BAE ekonomik büyüme hedefine yönelik olarak federal stratejik kalkınma planını yürürlüğe koydu. Kalkınma programlarının ortak özelliği, ekonomiyi petrol ve gaza bağımlı olmaktan çıkararak gelir kaynaklarında çeşitliliği sağlamak. Böylece, milli üretim içindeki enerji haricindeki sektörlerin payını artırmak hedefleniyor. Hükümetin sektörel üretim ve yatırımların çeşitlendirilmesi çabaları kapsamında özellikle turizm, emlak, finans ve sağlık gibi sektörlere yatırım yapılıyor. Bu bağlamda 200 milyar dolar civarında yatırım yapılması ve ülke milli gelirinin yüzde 64’ünün petrol dışı sektörlerden oluşması öngörülüyor. Nitekim, ülke gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik devlet politikası ve özel sektörde yaşanan canlanma neticesinde, petrol dışı gelirlerin geçmiş yıllara göre milli gelirdeki payı gittikçe artıyor.

 

Yılda 100 milyar dolar civarında re-export yapılıyor

BAE, bölgedeki diğer ülkelerin de önemli ölçüde mal ve hizmet tedarik ettiği bir ticaret merkezi konumunda. Pazarın bu özelliğinden dolayı, BAE'de her ülkeye ait ürün bulmak mümkün. Ülkede, tarım ve sanayi üretimi yetersiz olduğundan, ihtiyaçların büyük bir bölümü ithalat yoluyla karşılanıyor. İthal ettiği başlıca ürünler motorlu taşıtlar, elektrik-elektronik ürünler, mücevherat, parfüm-kozmetik ve gıda. En büyük tedarikçileri Çin, Hindistan ve ABD.

BAE, özellikle Dubai re-export merkezi konumunda. Yılda yaklaşık 100 milyar dolar tutarında komşu ve çevre ülkelere re-export işlemi yapılıyor. Re-export edilen başlıca ürünler; telefon cihazları, elmas, mücevherat, motorlu taşıtlar ile bunların aksamı, kozmetik, temizlik ürünleri, hazır giyim ve ayakkabı. İran, Suudi Arabistan, Irak, Hindistan ve Hong Kong başta olmak üzere, çevre ülkeler olan Kuveyt, Bahreyn, Mısır, Afganistan, Pakistan ve Singapur re-export yapılan pazarlar arasında öne çıkıyor.

Dubai bölgenin ticaret ve finans merkezi

Başta Amerikalı ve Avrupalı büyük firmalar olmak üzere çok sayıda yabancı firma, özellikle ülkenin ticaret merkezi konumunda olan Dubai'de temsilcilik açarak BAE pazarının yanı sıra diğer Körfez ülkeleriyle yakın Afrika ve uzak Asya ülkelerine ait piyasaları buradan takip ediyor. Dubai, bulunduğu coğrafyada ticaret, finans ve turizm merkezi olma stratejisi izliyor. Başlıca satış yaptığı pazarlar; İran, Irak, Hindistan, Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri.

 

 

 

Dünya Bankası'nın 2016 yılı çalışmasına göre 190 ülke içinde BAE iş yapma kolaylığı açısından 34,  yeni bir işe başlama kolaylığı  açısından ise 65. sırada yer alıyor.

Ekonomi istikrarlı gidiyor

BAE ekonomisi 2008 yılında etkisini göstermeye başlayan global mali krizden ve müteakiben 2014 yılının ikinci yarısından itibaren başlayan petrol fiyatındaki düşüşten ciddi şekilde etkilenmekle birlikte, halen Körfez’in en dinamik, tüm Ortadoğu ile Afrika bölgesinin politik ve ekonomik olarak en istikrarlı ülkelerinden. 

Dubai, dünyanın üçüncü, bölgenin ise en önemli ticaret (re-export) merkezi konumunda.BAE, doğrudan yabancı sermaye yatırımlar açısından önemli fırsatlar sunuyor. Özellikle serbest bölgeleri (www.uaefreezones.com) yabancı yatırımcılara geniş imkanlar sağlıyor. BAE’ye yapılacak yatırımlarla hem ülke pazarına yönelik hem de komşu ülkelere yönelik ihracat açısından önemli bir avantaj getiriyor.

Az nüfusu, çeşitlilik içeren toplumsal yapısı ve farklı tüketici özellikleri nedeniyle BAE pazarına, ülke içi talepten ziyade, bölge ülkelerinden gelecek dış talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun. Bu çerçevede, bölgede uzun vadeli iş yapmayı planlayan yabancı firmalar, özellikle Dubai veya serbest bölgelerinde şube olarak açarak yerleşik faaliyette bulunmayı tercih etmeli.

GÜVEN KAYBI ZARAR VERİYOR

BAE piyasasında rekabet çok yoğun. Satılacak ürünün kalite ve fiyat açısından rekabet üstünlüğüne sahip olması önemli. Ayrıca, satış sonrası hizmet ve standartlara uygunluk gibi faktörlerin önemi de göz ardı edilmemeli. Piyasada güven kaybetmiş bir marka veya firmanın bir daha tutunabilmesi çok zor. İthalat yapacak firmanın ülke içinde yerleşik, 'ticaret lisansı', ticaret odası üyelik sertifikası sahibi olması ve çalıştığı bir bankası olması gerekiyor.

 

Gelişmekte olan ülkelere yatırım yapıyor

BAE hükümeti son dönemde elde ettiği deneyim ve sermaye birikimi sayesinde dış pazarlarda yatırıma yöneldi. Hükümet, sahip olduğu kamu şirketleri aracılığıyla çeşitli ülkelerde telekom ve sanayi şirketleriyle bankalar satın alıyor. Ayrıca, kamu şirketlerinin liman, serbest bölge işletme, turizm ve gayrimenkul geliştirme gibi projeler aracılığıyla gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmaya yöneldiği dikkat çekiyor.

Türkiye'nin dış ticaret hacmi artış eğiliminde

Türkiye’nin BAE’ne yönelik dış ticaret hacmi yıllar itibarıyla sürekli artış kaydediyor. 2009 yılında global krizin de etkisiyle iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3.5 milyar dolara düştü. 2012 yılında ise ticaret hacmi yüzde 138 artarak 11.7 milyar dolara ulaştı. 2015 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 6.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, 2016 yılında yüzde 36 artış gösterdi.

Türkiye’nin BAE'ye ihracatı 2012 yılına kadar artış trendindeyken, global mali krizin de etkisiyle 2013-2015 döneminde durgun seyreden ihracat 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15 arttı. Aynı şekilde düşüş eğilimindeki Türkiye’nin ithalatında da 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 84 oranında yükseldi.

Türkiye'nin BAE'ye 2017 yılı ihracatı ise 3.6 milyar dolar civarında gerçekleşti. BAE'den ithalatımız ise 2 milyar dolar civarında seyretti.

İki ülke arasındaki ticaret Türkiye lehine fazla veriyor. Bu durumda BAE’den petrol veya gaz ithal edilmemesi önemli etken.

BAE’DEKİ TÜRK İŞ KONSEYLERİ

İş konseyleri, BAE’de yerleşik olarak faaliyet gösteren yabancı firmaların ve profesyonellerin, resmi kurumlarla koordinasyonunu ve işbirliğini sağlamak üzere, mevzuat gereği kurulan iş adamları derneği statüsünde. Ülkenin idari yapısına uygun olarak Abu Dhabi ve Dubai’de ayrı ayrı kurulmuş iki Türk iş adamları derneği mevcut.

Dubai Türk İş Konseyi (Turkish Business Council in Dubai&Northern Emirates) Dubai ve kuzey emirliklerinde faaliyet gösteren 200'e yakın Türk iş adamı ve profesyonelden oluşuyor. Abu Dhabi Türk İş Konseyi (TBC in Abu Dhabi) ise Abu Dhabi Emirliği'nde faaliyet gösteren Türk firma ve profesyonelleri tarafından 2009 yılında kuruldu.

BAE, 1996 yılından bu yana Dünya Ticaret Örgütü’nün, 1998 yılından beri 17 Arap ülkesinden oluşan Pan-Arab Serbest Ticaret Alanı’nın ve Körfez'e kıyısı bulunan altı Arap ülkesinden meydana gelen Körfez İşbirliği Konseyi'nin üyesi.

Medikal, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde önemli bir pazar

Türkiye’nin BAE’ye sektörel bazda ihracatında; kıymetli taşlar, metaller, demir-çelik, petrol ürünleriyle elektrikli makine ve cihazlar ilk sıralarda yer alıyor. 2016 yılı ihracatının ürün bazında ilk iki sırasını yüzde 56 oranında işlenmemiş altın ve mücevherat oluşturuyor. BAE, inşaat malzemeleri, mobilya ve dekorasyon ürünleri, ev tekstili, gıda ürünleri, oto yedek parça, elektrik malzemeleri, yapı malzemeleri, hazır giyim, mücevherat, medikal ürünler, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri alanlarında önemli bir pazar konumunda.

İş adamlarının dikkat etmesi gereken ayrıntılar

BAE’nin önde gelen şirketlerin başkanları ya da üst düzey yöneticileriyle kişisel ilişki kurulmasına önem verilmesi, ithalatçının, gerektiğinde Türkiye'ye davet edilmesi BAE ziyareti kadar önemli. BAE’ye bölge ülkelerinden gelecek talepleri yakalamak için girilmesi daha uygun görülüyor. Bu çerçevede uzun vadeli bir iş planı için ülkede şube açılması faydalı olur. İhracat öncesinde taraflar bir araya gelerek ürünün spesifikasyonu, teslimatta kalite kontrolü yapacak uluslararası denetim firması, teslim ve ödeme şekli, ihtilafa düşülmesi durumunda yetkili kılınacak mahkemelerin (Dubai ve Türk şirket merkezinin bulunduğu şehir) tespitinde fayda var. Sevkiyat öncesi proforma fatura düzenlenmesi ve standart ve fiyat açısından son bir kez daha ithalatçı firma teyidinin alınması yerinde olur.

 

 

 

Bu kapsamda, mevcut potansiyelin değerlendirilmesi adına İKMİB olarak 5-7 Şubat 2019 tarihleri arasında AEEDC Dubai fuarına milli katılım organizasyonu düzenlenecektir.  Detaylı bilgi için duyurumuza http://www.ikmib.org.tr/tr/aeedc-dubai-2019-fuari-milli-katilim-organizasyonu.html  bağlantısından ulaşabilirsiniz.

PAYLAŞ