Yüksek Doz Methotrexatın Antioksidatif Sistem ve Bazı Biyokimyasal Parametrelere Etkisinin Araştırılması

Yüksek Doz Methotrexatın Antioksidatif Sistem ve Bazı Biyokimyasal Parametrelere Etkisinin Araştırılması

Hazırlayan: Ayşe KANICI, Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji
Anabilim Dalı / Onur ATAK‹Ş‹, Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü
Muhsin ŞENER, Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü
Ahmet HARMANKAYA, Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü
Mustafa SERTÇEL‹K, Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü

Methotreksat (MTX); kanser, deri hastalıkları, sistemik inflamasyon ve otoimmun
hastalıkların tedavisinde sıklıkla kullanılan bir folik asit antagostidir. Methotreksatın
çok geniş kullanım amacı olmasına rağmen, organizmada karaciğer ve böbrek
dokusunda toksikasyonuna aynı zamanda da akciğer yangısı gibi birçok yan etkiye neden
olmaktadır. Yapılan çalışmada yüksek dozda Methotrexat toksikasyonunun glukoz, total
protein, total antioksidan ve oksidan kapasite (TAK, TOK) ve aspartat aminotransferaz
(AST) aktivitesi üzerine etkisini araştırmak amaçlanmıştır. Bu amaçla 42 adet fare
araştırmada kullanılmıştır. Denemeye başlamadan önce kontrol grubundaki (n=7)
hayvanların kalplerinden kan numuneleri alınmıştır. Deneme grubundaki hayvanlara
yüksek dozda 50mg/kg Methotrexat inra peritoneal (ĐP) enjekte edilerek, enjeksiyondan
1, 2,3,4 ve 5. gün sonra kan numuneleri alındı. AST aktivitesi denemeden 1 gün sonra
istatistiksel olarak önemli derece azalarak (P<0.001), denemenin 5. gününde normal
düzeyine dönmeye başladı. Total oksidan kapasite düzeyinde sadece denemenin 1.
gününde istatistiksel olarak önemli derece artış olduğu gözlendi. Numunelerde glukoz,
total protein ve total antioksidan kapasite düzeylerinde ise istatistiksel herhangi bir fark
saptanmadı.


Sonuç olarak tek yüksek dozda verilen Methotrexatın organizmada total oksidan
kapasiteyi artırması nedeniyle oksidatif strese neden olduğu, AST aktivitesindeki
artışa bakılarak da karaciğer kalp ve iskelet kası gibi dokularda dejenerasyona sebep
olabileceği kanısına varılmıştır.

PAYLAŞ